Yeni Bir Yol

“Dünya, biz onu yeniden hayal edebildiğimiz sürece değişebilir.” — Angela Davis

Sivil toplum örgütleri olarak değişimin hayali kuruyoruz ve bu yola düşüyoruz. Ancak bu yolda ilerlemek pek de öyle kolay değil. Çıktığımız bu yolda ilk olarak görünür ve tanınır olmak istiyoruz. Eylemlerimiz daha geniş kesimlere ulaşsın ve hayallerimize daha fazla insan ortak olsun istiyor; buradan aldığımız destekle daha güçlü savunuculuk yapmak ve elbette karar alıcılara erişmek istiyoruz. Ancak bu isteklerimizin gerçekleşmesinin önünde çeşitli zorluklar var. 

Pek çok örgüt yetersiz kaynak eksikliği ile zor şartlar altında varlığını sürdürmeye çalışırken pek çok örgüt de sadece var olduğu için nefret söylemine maruz kalabiliyor. Sivil toplumun önündeki bu engeller elbette iletişim konusunu da doğrudan etkiliyor. Örgütler var olma veya hayatta kalma kaygısıyla iletişim işlerine yeterince kaynak ve zaman ayıramıyor. Ancak 2024 yılında yürüttüğümüz Türkiye’de Sivil Toplum Algısı Saha Araştırması’nın verilerine göre iletişim kapasitesi güçlü olan STÖ’ler toplum nezdinde daha kapsayıcı ve güvenilir yapılar. 

Akademik alandan çalışmalar da bu bilgiyi doğrular nitelikte:

Didem Çabuk’un 2017 tarihli "Türkiye’de Faaliyet Gösteren STÖ’lerin İtibarını Ölçmek" adlı araştırmasına göre STÖ’lerde itibarı en çok etkileyen unsurlar medya ilişkileri, iç iletişim mekanizmalarının işlerliği ve şeffaflık olarak sıralanıyor. Yine iletişim kapasitesi güçlü olan STÖ’ler daha güvenilir ve kapsayıcı olarak algılanıyor.

Zeynep B. Dondurucu’nun 2014 tarihli "STÖ’lerin Sosyal Medya ve Halkla İlişkiler Uygulamaları" adlı akademik araştırması da kapasite ve strateji açısından dikkat çekici sonuçlara sahip. Dondurucu’nun Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) örneği üzerinden yürüttüğü araştırmaya göre HAYTAP, sosyal medyayı aktif kullanan STÖ’lerden biri olsa da içerik üretiminde planlama ve strateji eksikliği bulunuyor. Takipçi etkileşimleri ağırlıklı olarak kampanya dönemlerinde yoğunlaşırken sürdürülebilir iletişim eksikliği fark ediliyor. Ayrıca paylaşımların büyük kısmı duyuru temelli ve katılımı teşvik eden, diyalog yaratan içerik türleri oldukça sınırlı.

Araştırmalar gösteriyor ki sivil toplum örgütleri etki alanını genişletmek ve daha geniş kesimlere ulaşmak istiyorsa iletişim olmazsa olmaz. Ve evet hayaller büyük, yollar taşlı ama biz de yalnız değiliz. Yan yana gelirsek daha güçlüyüz. Biz inanıyoruz ki sivil toplumun algısını iyileştirecek yolları birlikte düşünebilir, birlikte tasarlayabiliriz. 

İletişim Çalışma Grubu sivil toplumun anlatısını ve dünyaya katkısını daha geniş kesimlere ulaştırmak amacıyla yan yana gelen kişilerin yol arkadaşlığıdır. Bu toplulukla Türkiye’de sivil toplum iletişiminin niteliğini güçlendirmeyi, yeni anlatı biçimlerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamayı ve STÖ’lerin kamuoyundaki güvenilirliğini artırmayı hedefliyoruz.

Sivil toplumun kendi anlatısını kurmasına ve kamuoyunda daha güvenilir bir aktör olarak yer almasına katkı sağlamak hedefiyle yola çıkan bu grup, 

  • STÖ iletişimcileri arasında deneyim paylaşımı ve akran öğrenmesi hedefiyle ortak bir zemin sağlar. 
  • STÖ’lerin iletişim pratikleri, kampanya deneyimleri, kriz iletişimi yaklaşımları ve hedef kitlelere ulaşma stratejileri üzerine bilgi ve deneyim paylaşımı yapmasına destek olur.
  • Yeni iletişim yaklaşımları, araçları ve dilleri birlikte keşfetmek hedefiyle kolektif üretim alanları üzere çalışır.

İletişim Çalışma Grubu’nu katılımcılarının birlikte düşünerek şekillendirdiği, zamanla büyüyen, öğrenen ve dönüşen bir uygulama topluluğu olarak tasarladık. Bu yönüyle katılımcıların bilgi aktarılan değil de birlikte bilgi üreten özne rolünde yer aldığı bir alan yaratmaya vesile olmak istiyoruz.